-
1 karşılıklı anlaşma
1. collective agreement 2. collective bargaining -
2 karşılıklı anlaşma ile
adv. by mutual agreement -
3 karşılıklı
взаи́мный обою́дный* * *1.1) взаи́мный, обою́дный, двусторо́ннийkarşılıklı anlaşma — а) взаимопонима́ние; б) взаи́мная договорённость
karşılıklı güven — взаи́мное дове́рие
karşılıklı mübadele — взаимообме́н; товарообме́н
yükümlük karşılıklı saygı — взаи́мное уваже́ние
karşılıklı yardım — взаимопо́мощь
2) противолежа́щий, противополо́жный, располо́женный друг про́тив дру́га2.karşılıklı masalarda oturdular — они́ се́ли за противополо́жные столы́
друг про́тив дру́гаelbisenin düğmelerini karşılıklı dikilecek — пу́говицы на пла́тье должны́ быть приши́ты друг про́тив дру́га
-
4 anlaşma
догово́р (м) договорённость (ж) соглаше́ние (с)* * *соглаше́ние, догово́рanlaşmaya varmak — прийти́ к соглаше́нию; дости́чь договорённости, договори́ться
ekonomik anlaşma — экономи́ческое соглаше́ние
karşılıklı anlaşma — а) взаимопонима́ние; б) взаи́мная договорённость
См. также в других словарях:
MUTABAAT — Karşılıklı anlaşma. Uyma tâbi olma. Bir şeye uyup muvafakat etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAARRÜF — Karşılıklı anlaşma, tanışma. * Bir şeyi herkesin bilmesi. * Kendini hünerleriyle tanıttırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUVAFAKAT — Uygunluk. Uymak. Anlaşmak. Karşılıklı anlaşma. Râzı olma. Müsâade … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞAREKET — Birbirine ortak olmak, ortaklık. Beraber olup bir iş yapmak. * Gr: İkili tarafın da isteğini bildiren fiil. * Karşılıklı anlaşma, birbirini anlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
diyalog kurmak — anlaşma ve uyum sağlayacak yolda karşılıklı konuşmak Kendisiyle diyalog kuramamaktan yakındığımız insan, bazen en yakın çevremizden olabilir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUAHEDE — Karşılıklı yeminleşme, anlaşma. Devletler arasında andlaşma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜKÂLEME — Karşılıklı konuşma. Anlaşma. Müzakere. Muhavere. Söyleşme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akd-i muvazaa — karşılıklı ödün verilerek yapılan akit, anlaşma, sözleşme … Hukuk Sözlüğü
bağlaşık — sf., ğı 1) Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik 2) Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim) … Çağatay Osmanlı Sözlük
centilmenlik anlaşması — is. Hukuksal ve resmî olmayan ancak tarafların karşılıklı güvenlerine dayanan sözlü anlaşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyalog — is., ğu, Fr. dialogue 1) Karşılıklı konuşma 2) Oyun, roman, hikâye vb. eserlerde iki veya daha çok kimsenin konuşması Kişileri canlı, diyalogları kişilerin karakter özelliklerini yansıtacak gibi ustalıkla seçilmişti. N. Cumalı 3) Konuşmaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük